Mahalle veya vicdan baskısı ile bu fanusu olduğu yerden başka yere taşıyarak, kırdırarak içindekine ulaşmayı hedefleyen kişinin kendisinin sakin ve öfkesiz olması gerekmez mi öncelikle?
Kendisinin ruh sağlığını toparlamış ve sukunet içinde olabilmesi gerekmez mi? Fanustaki durumun rahatsızlık olduğunu kabul ederek, genetik olarak kendisinde de bulunabileceğini hatırlayarak sevecen olması gerekmez mi?
Ve ben dostu olarak, içimdeki adalet duygusu ile hareket ederken ne isaya ne musaya yaranamama durumu içinde sadece kendi iç sesimin ışığında doğru hareketten şaşmamaya çalışıyorum. Benim için esas olan; fanus içinde tıkılmış yaşayan ve halini iyi hal sanan dostumun bu operasyonlarda kılına zarar gelmemesidir. Bu da böyle biline. Tarihe böyle yazıla. Bedeli ne olursa olsun ona bir zarar gelmemeli. Bu detaydan hareketle cambaz gibi ince dengedeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder