27 Ekim 2009 Salı

Bi kuduzum eksikti o da oldu!..

Yıllardır bisikletime saldıran bu sahil köpeklerini ciddiye almazdım hiç. Dün akşamüzeri saat 17.40 itibarıyla ciddiye alıyorum!..

Havada uğursuz denilebilecek bir elektrik bir lodos durumu vardı. Esrarengiz huzurlu hoş bi hava... Bisikletimle dolaşmak istedim sahile indim... Yağmur yağacak gibiydi tereddüt ettim bir süre ama kaderim beni çekti. Bisiklet kaskımı da takmak gibi sıradışı bir davranışla evden çıktım. Önce Dalyan tarafına gittim, birkaç köpek pis pis havlıyordu, ama kendi aralarında havlaştıkları için onların sosyal çemberlerinin dışındaydım ve tabii bu durumu üzerime alınmadım. Evcil köpeğini gezdirenler için bu durum sakattı çünkü onların köpeklerine sahipsiz köpekler havlıyordu. Etraflarından dolaştım gittim.

Sonra geri döndüm yol bitince, hayatımda en sevdiğim şeyin bu havada bisiklete binmek olduğunu aklımdan geçirdim gerçekten. Bu defa Caddebostan'ı geçtim Bostancı'ya devam ediyordum. Giant kendi kendine uçuyordu adeta... Bir çeviriyor bin gidiyordum. Suadiye'de küçük marinanın orada iki orta boy köpek bana iki yandan yaklaştılar havlayarak. Önemsemedim, havlayan köpek ısırmaz boşa havlar diye düşündüm! Bu durumda köpeğin kafasına bi tekme atıp kendinizden uzaklaştırın diyen bisiklet uzmanlarının yazılarını hatırladım bir an. Ama ben mümkün değil bir hayvanın kafasına ayağımla vuramazdım! Hoşt bile diyemeden sağımda ve solumda koşturan iki köpekten solumdaki bacağımı kapmıştı bile! Isırdı beni! Üzerimde uzun paça eşofman vardı, üzerinden ısırdı. Sıyırdım baktım ki bir kanamış diş deliği ve 15 er cm kadar uzunlukta, iki üst üste derin sıyrık çizgi...

Eczaneye gittim temizlettim. Sonra gittim Haydarpaşa Numune Hastanesi'nin Acil Servisi'ne. Beş dozdan ilki olarak kuduz aşımı, bir defaya mahsus olarak da tedbiren tetanoz aşımı yaptılar. Öğrendim ki 72 saat geçmeden bu aşı olunmalıymış ve ilk anda da sabun ve su ile iyice temizlenmeliymiş.

Bir aşı defterim var şimdi 4 kez daha gideceğim! Bir daha da köpek gördüm mü açıktan dolaşacağım. Bu arada hastanelerde tuhaf mikroplar kaparak ölme korkum hala cepte. Dün Sanço aradan sızıp asistan doktora aşının tarihi ile ilgili ne sorduysa adam kalkıp aşı odasına geldi ve bana aşının kutusunda son kullanma tarihini gösterdi:) Yine de bana bişey olursa bu bloğu, başım ablog işini saran (Bakınız ilk yazım) Küçük Hande devam ettirsin vasiyetimdir:)


1 yorum:

  1. Gecmis olsuuuunnn! Gecen sene beni de orada bir kopek kovalamisti ya... Bir sure kopek fobisiyle indim sahile. Temkinli olmak, uzaklarindan dolasmak lazim. Saglari sollari belli olmaz. Gecmis olsun tekrar...

    YanıtlaSil